1. Gün VAN-MURADİYE ŞELALESI-DOĞU BEYAZIT-IĞDIR
Sabah Antalya Havalimanında saat …….buluşuyor ve Sun Express ….. uçağıyla Van’a gidiyoruz.Van Hava Limanında bizler bekleyen aracımızla buluşuyor ve ilk olarak Muradiye Şelalesi'ne gidiyoruz. Tendürek Dağı'ndan beslenen Bend-i Mahi Çayı üzerindeki görkemli Muradiye Şelalesinde vereceğimiz serbest zaman sonrası Doğubayazıt’a 8 km mesafede, ovaya hakim bir tepede masal dünyasından çıkmış ve tüm ihtişamı ile görenleri kendisine hayran bırakan, yapımı 99 yıl süren Türk mimari eserlerinin en önemlilerinden olan UNESCO Dünya Mirası adaylarından İshak Paşa Sarayı’nı geziyoruz. İshak Paşa Sarayı, 1784 yılında Çıldıroğulları'ndan II. İshak Paşa döneminde yaptırılmış ve Osmanlı mimarisinin, Anadolu’da günümüze ulaşabilen tek saray yapısı olarak kabul ediliyor. Saray, içindeki camii, divan odası, fırın, mutfak ve hamamları ile 366 odaya sahip. Kapılar üzerindeki motifleri ise adeta sanat harikası. İshak Paşa Sarayı, birbirine kavuşamayan Gülbahar ile Ahmed’in destansı aşklarının geçtiği yer olarak Yaşar Kemal’in Ağrı Dağı Efsanesi kitabında baş köşede yerini almıştır. Saraya 500 metre uzakta Memu Zin adlı destansı aşk hikayesini yazan ünlü Şeyh Ahmedi Hani’nin türbesini geziyor ve Iğdır’a geçiyoruz.Konaklama ve akşam yemeği otelimizde
2. Gün IGDIR-NAHCIVAN-TEBRİZ
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası aracımızla buluşuyor ve keyıflı geçen yaklaşık 2,5 saatlık bır yolculuk sonrası Nahçıvan’a ulaşıyoruz.Dede Korkut’un ana vatanı Nahçıvan gezimize Nahçıvan Halı Müzesini gezerek başlıyoruz.14.y.yılda askerlerin konaklama yeri olarak kullanılan müzede yakın geçmişe ait halı kültürünü yansıtan eşşiz eserleri gördükten sonra Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı adına kurulan Haydar Alıyev müzesini dışarıdan görüyor ve 1882 Nahçıvan doğumlu Azerbeycan şair ve oyun yazarı Hüseyin Cavid’in doğup büyüdüğü müze ev gezimizden sonra 18.yüzyıldan kalma bir İran mimari örneği olan Mavi Camii ziyaret ediyoruz.Sonrasında Atabeyler devletinin başı Şemseddin El Deniz’in eşi vesilesiyle makber yaptırmak istediği ancak oğlu tarafından yaptırılan 1186 yılında tamamlanan Bununla birlikte Mömine Hatun Türbesi Atabey Kümbeti olarak ta bilinen Abidenin üzerinde yazan yazıtta “Biz gideriz rüzgar kalır, biz ölürüz eser kalır yadigar” denmektedir. Azerbaycan’ın önemli türbesi olan Mömine Hatun Türbesi ziyaretimiz sonrası Azerbaycan edebiyatının en ünlü temsılcılerinden Celil Memmedguluzade müzesı ziyaretimizden sonra aracımızla buluşuyor ve Culfa sınır kapısına hareket ediyoruz. Sınır kapısındaki pasaport işlemlerinin ardından Tebriz’de bulunan otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde
3. Gün TEBRİZ-URMİYE
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından Tebriz şehir turumuza Azerbeycan Müzesi ziyaretimiz ile başlıyoruz. Müze, üç büyük salon, bir yan bahçe, ofis odaları ve bir kütüphaneden oluşmaktadır. Çoğunlukla İran Azerbaycan’ındaki kazılardan keşfedilen objeler, ayrıca bazı sanat eserleri ve sanatçı heykellerinin bulunduğu müze İran’ın en iyi müzelerinden biridir. Müzede bulunan Etnolojik eserler bölümünde bölgede yaşayan çeşitli göçebelerin ve kabilelerin giysilerinden, eşyalarından örnekleri görüyor , Arkeolojik eserler bölümünde 4 bin yıldan öncesine kadar giden çeşitli tarihi buluntuları rehberimizin anlatımıyla öğreniyor,. Anayasal Devrim bölümünde ise Tebrizin yakın tarihine ait siyasi olaylardan fotoğraflar ve belgeleri görüyoruz. Ardından tarihinin güclü Türk devletlerinden olan Karakoyunluların Tebriz’in başkentleri olduğu dönemde hükümdar Jahan Şah’ın emriyle 1465 yılında inşa edilen ünlü tarihi Gök Camiyi ziyaret ediyoruz. Kentin meşhur tarihi mekanı Mescid-i Kabud, İçerdeki ve dışarıdaki çinilerin güzelliği, bu camiye “İslam’ın Turkuvazı’ denmesini haklı çıkarmaktadır. 2010 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesine alınan Ortadoğu’nun en eski çarşılarından ve dünyanın en büyük kapalı çarşılarından biri olan Tebriz Tarihi Çarşı, El Gölü, Şairler Anıtını gördükten sonra aracımıza geçiyor ve İranı'ın Kapadokyası olarak da bilinen Kandovan köyüne gidiyoruz. Dünyanın en popüler mağara evlerine sahip lan köy gezimizden sonra Urmiye’ye gidiyoruz.Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
4. Gün URMİYE -YUKSEKOVA-HAKKARI
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasu Urmiye gezimize başlıyoruz.Ilk olarak Urmiye müzesine gidiyoruz. Arkeolojik eserlerin yoğunlukta olduğu, Tarih öncesi dönemlerden başlayarak yakın döneme kadar belli başlı eserler sergilenen müze gezimizden sonra Şehrin geçmişinden günümüze tüm etnik serüvenini görebileceğimiz Urmıye Etnografya muzesını rehberimiz eşliğinde geziyor ve ardından panoramik Şehir ve Şıh Tepesi(Seyir Tepesi)gezilerimizi yapıyoruz ve Yüksekova’ya geçiyoruz.İran Pasajında alışveriş imkanı sonrası Yüksekova’da Nehil Irmağı Vadisi’ni fotoğrafladıktan sonra Hakkâri’ye hareket ediyoruz. Yol güzergahımızda Deniz Gezmiş’in de aralarında bulunduğu Devrimci Gençlik öncülüğünde inşa edilen Devrimci (Deniz Gezmiş) Köprüsü'nde bir mola veriyoruz. Sümbül Dağı ve Zap vadisi seyir terasında vereceğimiz mola sonrası Hakkari’ye geliyoruz. Konaklama ve akşam yemeği otelimizde olacaktır.
5. Gün HAKKARİ-MEYDAN MEDRESESİ-BERÇALAN YAYLASI-ÇUKURCA-KELDANİ KÖYÜ-ŞIRNAK
Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrası Hakkari merkezde bulunan Meydan Medresesini ziyaret ediyoruz. Geçmişi 1700'lü yıllara dayanan medresenin kapısı üzerinde, içeriği Kur’an-ı Kerim'de yer alan ayetlerden oluşan büyük kitabeyi görüyoruz. Sonrasında, Hakkari il merkezinde kazı sırasında yanlışlıkla gün yüzüne çıkmış önemli eserlerden birisi olan Urartu Mezarlığını ziyaret ediyoruz. Kazı sırasında ortaya çıkan mezarlarda yapılan incelemeler sonucunda, mezarların MÖ 1000’li yıllara kadar uzanan tarihinin olduğu ortaya çıkmıştır. Mezarlıkta bulunan mezar odasında ise Erken Demir Çağı’ndan ve Urartu Dönemi’nden kalma figürlere rastlanılmıştır. Günümüzde açık hava müzesi gibi sergilenen mezarda bulunan eserleri görüyor ve vereceğimiz serbest zaman sonrası bölgenin en önemli doğal güzelliklerinden biri olan Berçelan Yaylasına hareket ediyoruz. Yayla gezimiz sonrası yol üzerimizde Uludere'ye bağlı eski bir köy olan Işşi (Onbudak) Köyü'ne geçiyoruz. Bu Keldani Köyü, güzel manzarasıyla, çeşitli meyve ağaçlarıyla hafızalarda yer edinirken bir yandan Keldaniler ve Keldani kültürü hakkında bilgiler alıyoruz. Daha sonra Çukurca’ya olan yolumuza devam ediyoruz. Çukurca’da tarihi Tahin atölyesine uğrayıp meşhur Çukurca tahini yapımı hakkında bilgi alıyoruz. Çukurca’nın eski ismi olan Çel adını taşıyan kaleyi ve Ermeni evlerini görüyoruz. Bu güzel ve etkileyici bölgeden sonra Şırnak’a gidiyoruz
6. Gün ŞIRNAK – SİİRT - TİLLO CAM TERAS - BOTAN VADİSİ - MALABADİ KÖPRÜSÜ - DİYARBAKIR
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından Siirt’e gitmek üzere aracımızla buluşuyoruz.İlk durağımız manzarasıyla hem nefes kesen hem de gelenleri kendine hayran bırakan Siirt Deliklitaş ( Rasıl Hacar ), burada vereceğimiz, serbest zamanın ardından, Siirt merkeze geçiyor .Öğle yemeği için verilecek olan serbest zamanın ardından. Siirt merkezde bulunan " Siirt Ulu Cami (Çinili Cami), Siirt Saat Kulesi " gezi ve ziyaretlerimizi gerçekleştiriyor ve ardından " Tillo'ya" hareket ediyoruz. " Tillo Ulu Cami, Kubbe-i Hasiye Külliyesi, Tillo Tabiat Parkı, Tillo Kale Kalıntıları", gezi ve ziyaretlerimizin ardından, tekrar aracımıza geçiyor ve ömrünü çobanlık yaparak geçiren ve Hz. Ali’nin hilafeti esnasında şehit düşen biri olarak tanınan" Veysel Karani Hazretlerinin Türbesini " ziyaret ediyoruz ve 1147 yılında Artuklular döneminde Timurtaş bin İlgazi bin Artuk tarafından yaptırılan döneminin şaheseri olarak inşa edilen Malabadi Köprüsünde vereceğimiz serbest zaman sonrasında Diyarbakır’a gidiyoruz.Konaklama ve akşam yemeği otelimizde
7. Gün DİYARBAKIR-ANTALYA
Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrası Sadece ülkemizin değil dünyanın da en iyi korunmuş ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan Diyarbakır Surları'nı görüyoruz Dünyada sur olarak tek örnek teşkil eden ve bir açık hava müzesi niteliği taşıyan Diyarbakır surları; kapladığı alan bakımından doğudan batıya 1700 m, kuzeyden güneye 1300 metredir. 5 km uzunluğa sahip olan surlar, iç ve dış sur olmak üzere iki sur şeklinde yapılmış, ancak dış surlar günümüzde yıkılıp yok olmuştur. Bu dış sur izlerine, günümüzde sadece Mardin kapı ve Dağ kapı civarında rastlanmaktadır. Surlar, 82 burçtan ve 4 ana kapıdan oluşmaktadır. Beden duvarları payandalarla desteklenmiştir. Burçlar; yuvarlak, çokgen ve dikdörtgen planlıdır. Surların yüksekliği, 5 ile 12 m, duvar kalınlıkları ise 3 ile 5 m arasında değişmektedir. Surun ana kapıları; kuzeyde Dağ Kapı (Harput), batıda Urfa (Rum) Kapı, güneyde Mardin (Tell) Kapı, doğuda Yenikapı (Dicle ve Şat) olarak adlandırılmaktadır. Hindibaba ve Tekkapı ise tali kapılar olup Cumhuriyet döneminde açılmışlardır. Yüzyıllara meydan okuyan surların bugünkü görüntüsü, İstanbul’u Roma'nın başkenti olarak yeniden inşa eden Konstantin’in oğlu Bizans İmparatoru II.Konstantius (MS 349) tarafından yenilenerek günümüze ulaşmıştır. Sonrasında Anadolu’nun en eski camilerinden biri olan Ulu Cami ve Külliyesi'ni, 1572-1575 yılları arasında Diyarbakır valiliği yapmış olan Hasan Paşa’nın yaptırmış olduğu Hasan Paşa Hanı'nı, Hz.Süleyman Camisini, Sülüklü hanı görüyor ve Akkoyunlu hükümdarı Kasım Bey’in yaptırdığı Şeyh Mutahhar Camisine ait olan Dört Ayaklı Minare'nin gezilmesinin ardından Keçiburcu Hevsel Bahçelerini ve Dicle Nehri üzerinde halk arasında on gözlü olarak adlandırılan tarihi köprüyü fotoğrafladıktan sonra vereceğimiz serbest zaman sonrasında Diyarbakır Havalimanına geçiyoruz ve Sun Express……… uçağıyla Antalya’ya dönüyoruz. Bir sonraki organizasyonumuzda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.
Ek Bilgiler
İptal Şartları
Vize Bilgileri
VAN NAHÇİVAN TEBRİZ HAKKARİ ŞIRNAK ( AZERBAYCAN & İRAN ) Hakkındaki görüşleriniz